Saray Apart Otel

Kaplıca

SPA NEDİR ?

     Spa merkezlerinde olmak, buralarda çeşitli bakımlar yaptırarak vakit geçirmek çok moda. Çoğumuz gidiyoruz da peki spa nedir gerçekten de biliyor muyuz? Bu sorunun yanıtını doğal terapiler uzmanı İpek Çaldemir’e sorduk. Doğal terapiler konusunda İngiltere’nin önde gelen okullarında eğitim gören ve aromaterapiden, lenf drenaj masajına, sıcak taş terapisinden Hint baş masajına pek çok konuda diploma ve sertifikaya sahip olan Çaldemir, spalarla ilgili tüm sorularımızı yanıtladı.

    Kelime Anlamı“Salus Per Aquam” (SPA) yani “Sudan Gelen Sağlık” Anlamına gelen Spa Romalılardan bugüne kadar uygulanan su terapilerine verilen isimdir. Su ile iyileşme, suyun kullanımından gelen sağlık, suyun sıcak, soğuk ve farklı biçimlerde (akıtma, damlama, duşlama, püskürtme) uygulanması ile kazanılan dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği bütünleyici terapi anlamında kullanılmaktadır.

     Spa’nın tanımı, şifalı sular ile yapılan bakım demektir. Spa pazarı epey gelişmesine rağmen Türkiye’de yeni gelişmekte olan bir sektördür. Görünüşe göre dünyanın her ülkesinde spa başka bir anlam ifade ediyor ama genel anlamda bakıldığında her birinin ortak noktası güzellik ve o ülkenin kültüründe güzellik kavramının ne manaya geldiğidir. Spa, hızla gelişmekte olan bir kavram ve dünyanın birçok yerindeki resort ve otel komplekslerinde yer almaya devam ediyor. Spa merkezlerini diğer merkezlerden ayıran özellikler, mekanın girişinden başlıyor. Müzik sistemi ve dekoruna kadar, hoş kokulu mumlardan ışık sistemine kadar kullanılan kozmetik malzemeleri de dahil merkeze gelen kişiye ruhsal ve bedensel hizmet sunuyor. Spa müşterileri genelde vücut bakım programlarını tecih ediyor. Rahatlatıcı aroma yağları ile salt body peeling’in kombine edilerek masaj teknikleriyle kişiye uygulanan bu bakım, hem vücudu, hem de ruhsal rahatlatmayı sağlıyor. Masaj yağı içeriğindeki citrus aromaları sayesinde kan dolaşımını hızlandırıp, vücuda zindelik kazandırırken, salt body peelingle de cildi ölü deriden arındırıyor. Bunun ardından toz halindeki deniz yosununu su ile kıvamlaştırarak kişinin komple vücuduna sürülmesi sağlanıyor. Stretch filmlerle bandajlayarak dermolife cihazına kişi yatırıldıktan sonra titreşim usulüyle kan dolaşımının hızlandırılması ve cihazın püskürttüğü aroma buharı ile de vücudun toksinlerden arındırılması sağlanıyor. Cihazda bulunan farklı renk yansımaları, renk terapisi de yaparak kişinin ruhsal yönden dinlenmesine ve rahatlamasına olanak veriyor. Bunun yanında kullanılan bir diğer yöntem de deniz tuzları ve yosunlarıdır. Bunlar, mineralleri bakımından zengin ve aynı zamanda içeriklerinde cilt proteini olan elastini artıran ön maddeleri içerirler. Bu sebepten dolayı, üyesi bulunduğunuz merkezlerde bu tarz uygulamalara çok dikkat etmelisiniz. Tüm bu uygulamaların amacı, vücudun su ve tuz dengesini ayarlaması, bedene enerji kazandırmaları, yorgunluğu ve ağrıyı almaları ve az önce de değindiğim gibi cilt proteini olan elastinin yeniden yapılanmasını sağlamaktır.

        Eski Yıllarda SPA

     Yıllar boyu, doğal kaynak suları pek çok hastalığı iyileştirmek için, dahili ve harici olarak kullanıldı. Eski çağlarda da şifalı sular mistik yönden büyük anlamlar taşıyor, bu sularla, iyileşme ve rehabilitasyon merkezlerinde, doktor denetiminde hidroterapi yapılıyordu. Bu ortamlar sadece tedavi açışından değil aynı zamanda sosyal birliktelik ve eğlenme açısından da önem taşıyordu. Mısır, Asur ve Mezopotamya medeniyetlerinde kaynak sularının iyileştirici özelliğinin spiritüel yani doğa üstü bir güç olduğuna inanılırdı. Japon, Çin, Yunan ve Roma medeniyetlerinde de sıcak su yorgunluk gidermek, yaraların daha hızlı iyileşmesi ve enerji kaybının giderilmesi için kullanılıyordu. Sularla tedavide, fiziksel ve zihinsel ilişkinin varlığını kabul eden ilk medeniyet olan Eski Yunanlılar, kaynak sularının çevresine suyla iyileşme ve yenilenme merkezleri kurdular. Romalılarsa banyo kültürünü geliştirerek tedaviden çok bunu bir yaşam tarzına dönüştürdüler.

KAPLICA NEDİR ?

     Ilıca olarak da bilinir, maden sularından yararlanma amacıyla kaynarcaların çevresinde kurulan tesislere verilen genel isme kaplıca denir.

     Araştırmalar sonucunda çeşitli hastalıkların tedavisine yardımcı olduğu anlaşılan mineral iyonlarıyla yüklü maden sularının oluşumuna ilişkin değişik görüşler vardır. Bu görüşlerden biri, çatlaklardan sızan yerüstü sularının, yolu üzerindeki minarelleri eriterek derinlerdeki ısınmış katmanlara ulaştığı ve buradaki sıcaklığın etkisiyle buharlaşıp yoğunlaşarak yeryüzüne geri döndüğü biçimindedir. Magmaya yakın katmanlarda bazı minarelleri eritmiş durumda bulunan suların buharlaşıp yoğunlaşarak tektonik olaylarla yeryüzüne çıktığı görüşü ise baş-ka bir yaklaşımdır. Maden suları fiziksel özellikleri bakımından çok sıcak, sıcak ve soğuk sular olarak sınıflandırılır.

     Kimyasal özellikleri bakımından ise bikarbonatlı, sülfatlı, tuzlu, kükürtlü, karbon dioksitli, demirli, arsenikli, iyotlu, karışık ve radyoaktif madensuları vardır.

     Kaplıca sözcüğü, ılıcanın üstüne bir hamam yapılması sonucunda ortaya çıkan tesisin kaplı ılıca biçiminde tanımlanmasından türemiştir.

     Kaplıcalar, özellikleri nedeniyle şifalı sular olarak da bilinen maden sularının yeryüzüne çıktığı kaynarcalar ile bunların çevresinde kurulan hamam, havuz, klinik, otel gibi tedavi ve konaklama tesislerinden oluşur. Tesisler, kaplıca suyundan banyo ve içme kürleriyle yararlanılmasına göre farklılıklar gösterir. Üç haftayı bulan banyo kürleriyle hekim denetiminde fizik tedavi yapılan hidroterapi aygıtlarıyla donatılmış kaplıcalarda daha geniş tesisler kurulur. Kaplıcalar sağlık açısından olduğu kadar turizm açısından da önem taşır. İnsanlığın eski çağlardan beri sağlık amacıyla şifalı sulardan yararlandıkları bilinmektedir. Anadolu’ nun çeşitli yörelerindeki kaplıcaların Yunan ve Roma dönemlerinden beri işletildiğini gösteren yapı kalıntılarına rastlanır.

Kaplıca Tedavisi Nedir ?

     Sıcak, madensel yeraltı sularının tedavi edici etkilerden banyo veya kısmi banyo şeklinde yararlanılmasına Kaplıca Tedavisi veya BALNEOTERAPİ denir.

        Kaplıca Tedavisinin Amacı Nedir ?

        Madensel Sular Nasıl Oluşur ?

      Maden suyunun yeryüzüne çıktığı kaynağa kaynarca denir. Bir kaynarca suyunun fiziksel ve kimyasal özelliği bir başkasına, hatta çok yakındaki bir kaynaktan çıkan maden suyunun özelliğine benzemez. Bu nedenle tıbbi tedaviye yardım amacıyla kullanımında özenli olmak gerekir. Öte yandan kaplıca sularının hastalıkların iyileştirilmesine katkıda bulunma ölçüsü hakkında ayrıntılı ve kesin bilimsel açıklama yoktur. Madensel sular derinlere sızan yer üstü sularının ve/veya derinlerde oluşan suların yeryüzüne çıkması ile oluşur. Bu sular yollarına çıkan mineralleri, tuzları, gazları ve radyoaktif maddeleri eriterek bünyelerine katar, bazen de ısınarak yeryüzüne çıkarlar.

        Kaplıcanın Etkinliği Hangi Faktörlerle İlgilidir ?

        Kas-İskelet Sistemi Hastalıklarında Kaplıcanın Yeri Nedir ?

Kaplıca tedavisi Fizik Tedavinin Hidroterapi (su ile yapılan tedavi) alt grubu içinde değerlendirilebilir. Temel tedavi yöntemleri ile kombine edilerek doktor kontrölünde uygulanacak olan Kaplıca Tedavisi Kas-İskelet sistemi hastalıklarında büyük yararlar sağlayabilir.

        Hangi Hastalıklarda Kullanılır ?

        Kaplıcanın Etkileri Nasıl Oluşur ?

        Kaplıca Tedavisinin Etkileri Nelerdir ?

        Kas-İskelet Sistemi Hastalıklarında Hangi Çeşit Kaplıca Suları Faydalıdır ?

    Kas-İskelet Sistemi hastalıklarında genellikle tuzlu, kükürtlü, karbondioksitli, oligometalik ve radyoaktif sular etkili olmaktadır. (Kütahya Yoncalı bölgesindeki sular bu özelliktedir)

        Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir ?

        Hangi Hastalar Kaplıcaya Giremez?

        Kaplıca Sularında Hangi Şekillerde Faydalanılır ?

    Kaplıcalardan:banyo, oturma banyosu, kısmi banyo, çamur banyosu ve buhar banyosu olarak faydalanılabilinir.

        Kaplıca Tedavisi Nasıl Uygulanır ?

        Yan Etkileri Nelerdir ?

    Duyarlı hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, fenalık hissi, başağrısı, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, su elektrolit bozuklukları, ateş vs. olabilir.

        Yan Etkiler Nasıl Tedavi Edilir ?

    Bu hastalar hemen ortamdan uzaklaştırılıp dinlendirilmeli, gerekli müdahaleler yapılmalı ve tedavi protokolü gözden geçirilmelidir.

        Kaplıca Krizi Nedir ?

    Kaplıca tedavisi başladıktan 4-7 gün sonra şikayetler azalmaya başlamışken birdenbire ağrılarda artma, ateş yükselmesi, uykusuzluk, iştahsızlık, bulantı-kusma, kabızlık ve ishal, çarpıntı, terleme, üşüme, sıcağa ve soğuğa tahammülsüzlük benzeri bulguları olan bir tablo ortaya çıkar. Buna Kaplıca-banyo Reaksiyonu ve Termal Krizi denir. Sebebi hormonal ve sinirsel uyum mekanimalarının bozulmasıdır. Acil tedavi gerekmektedir.

    Doğal yollarla tedavi olmanın çıkış noktası 5 elementtir. Su, metal, ateş, hava. toprak, Havanın yerine geleneksel Doğu Çin anlayışında ağaç konulduğuda görülmüştür.

        Kür merkezi nedir?

    Türkiye’de halkımızın, insanımızın çok ihtiyaç duyduğu, bilgilendirme açısından çok ihtiyaç duyduğu bir konu. Konunun kendisi 5 elemente dayanıyor. 5 element, ki onlar olmazsa bizler de olmazdık. Toprak, su, metal, ateş, hava. Bazen de havanın yerine geleneksel Doğu Çin anlayışında ağaç konulur. Çünkü hava zaten olmak zorundadır. Bunlar birbirlerini saat kadranının her iki doğrultusunda etkiler. Su olmadan toprak olmaz, toprak olmadan ateş olmaz, ateş olmadan metal olmaz, metal olmadan su olmaz, ağaç olmadan bunların hiçbiri olmaz gibi. Çıkış noktamız budur. Kür merkezinin binbir türlü tarifinden biri şu olsun: Bu 5 elementin insan sağlığına sunulduğu yerlere kür merkezi denilir.”

        KLİMATİZM NEDİR?

    Bir bölgenin fiziki şartları, iklim, tabiat şartları, bitki örtüsü, havadaki oksijen durumu, tabiat güzellikleri, rüzgar, nem, hava basıncı, ışık, ısı, güneşin radyasyon derecesi, beslenme gibi etmenlerin yanı sıra temiz havanın kuruluğu, gece-gündüz ısısının birbirine yakın oluşu ve gürültüden uzak olunması, ruhsal etmenler gibi özelliklerinin; iklim tedavisi yoluyla çeşitli hastalıkları tedavi ettiği bilinmektedir. Türkiye’nin bu özelliklere sahip yerlerle çok zengin olduğu görülür. Ancak, sadece tedavide bu güzelliklerin yanı sıra beslenmenin kontrollü olması gerektiği bilinmektedir. İklim tedavisi yapılan yerler pek çoktur. Buralar durumlarına göre, her türlü müzmin hastalık, gelişme bozukluğu çekenlerin ve mikroplu hastalıklar ile akciğer hastalıkları için tedavi ortamına sahiptir.

    Bol ışıklı ve kuru havalı yerlerin verem hastalığına karşı çok iyi geldiği bilinir, gene ılık ve güneşli geçen Akdeniz bölgesi verem hastalığının her çeşidine karşı tavsiye edilir. Bir iklim tedavisinde, iklimin tek başına iyileştirici olamayacağını da belirtmek yerinde olur. Uzun süreli açık hava tedavisine ilave olarak, topluca dinlenme, güneş banyosu, güneş tedavisi, yürüyüş, deniz banyosu, su tedavisi, yemek rejimi gibi unsurların ve nihayet yaşama tarzına ilişkin eğlence, beden hareketleri ve insani ilişkiler gibi sosyal şartların tedaviyi tamamladığı söylenir.